kaza ve kadere iman   (21 içerik bulundu)

Kazâ ve Kadere İman Nedir?

Kader nedir, ne anlama gelir? Kazâ nedir? Kazâ ve kadere iman nedir? Kazâ ve kadere iman kısaca.

Kısaca Kaza ve Kadere İman

Allâh’ın, mahlûkatın olmuş ve olacak bütün işlerini onları yaratmadan önce ezelî ve ebedî ilmi ile bilip belirlemesine “kader” denir. Allâh’ın önceden bilip bel

Kaza ve Kadere İmanın İnsan Hayatına Etkisi

Kaza ve kadere imanın insan hayatına etkisi nedir? "Zafer Allah'tandır (c.c)." diyen bir neslin kaza ve kader anlayışı nasıldı? Batı düşünürleri, Osma

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Kazâ ve Kader Anlayışı

Hak din İslâm ve muharref dinlerde kaza ve kader anlayışı nedir? İslâm’da kaza ve kader ne demektir? Yahudîlik ve Hristiyanlık’ta kader ve kaza anlayışı nedir?

İslam’da Kader ve Kazaya İman

Kaza ve kader ne demektir? Kaza ve kadere iman nedir? Kaza ve kadere imanın faydaları nelerdir? İslam’da kaza ve kadere iman hakkında merak ettiklerinizi yazımı

“Sizden Birinizin Yaratılış Başlangıcı, Annesinin Karnında Kırk Günde Derlenir Toplanır..." Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

Kaza ve Kader ile İlgili Ayet ve Hadisler

Kazâ ve kadere iman etmenin hükmü nedir? Kazâ ve kadere inanmak ile ilgili ayet ve hadisler.

İslâm Dinini Diğer Dinlerden Ayıran En Önemli Özellikler Nelerdir?

İslam'ı diğer ilahi dinlerden ayıran en önemli özellikleri nelerdir? İşte madde madde İslam'ı Yahudilikten, Hıristiyanlıktan ayıran özellikleri...

İlahi Dinler Hakkında Bilgi - İlahi Dinlerin Özellikleri

İlahi dinler nelerdir? İlahi dinlerin özellikleri nelerdir? İslam'ı diğer dinlerden ayıran özellikleri nelerdir? İlahi dinler hakkında genel bilgiler...

İnsanın Oluşumu İle İlgili Hadis

Hadisi şerif insanın oluşumunu nasıl anlatıyor? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisi şeriften çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.